Çok hızlı ve acımasız bir gündem değişikliği yaşıyoruz.
Ülke ve Kent Gündemini yakalamak ve üzerinde fikir yürürmek bile imkansız. Mafya Babasının intikamı, ekonomik ve sosyal gelişmeler, gelişmişlikteki gerilemeler, geriledikçe şaşırtıcı şekilde artan mutluluk. Ekmek zammını bile gündem dışına iten NATO karmaşası. İçinde Rusya Savaşı, Ukrayna Buğdayı, Karadeniz Mayınları, haberi soğumadan taciz, tecavüz, kadın, erkek cinayetleri... Eh, hal böyle olunca, yangına benzin dökenle, su döken yanyana. Ülke gündemi öyle de, kent gündemi nasıl sizce? Zamlar yine ön planda olsa bile, öncelik saçmalayan yerel medya kazanında. Al birini vur ötekine. Kim, kimden yana? Kim, kime karşı? Polis, Savcı, Hakim hepsi tek bir klavye ile Gazetecinin bünyesinde. Bir bakıyorsun biri almış Kestel Belediyesini, önce sorguluyor, yargılıyor, hatta mahkum edip, kürek cezasına çarptırıyor. Bir diğer köşe, daha bir acımasız, idama mahkum edip, ertesi sabah ayak gıdıklama cezası ile infaz ederek, pamuklara sarıp, görevinin başına yolluyor. Kestel öyle de, diğer Belediyeler farklı mı? Suçlamalar, aflar, yanak yanağa selfiler, Yazarlar bir yanda, Başkanlar diğer yanda. Dün düşman olanlar dost, dostlar düşman safında. Suçlayan mutlu, suçlanan mutlu. Ortada ne bir dava, ne bir suç duyurusu. Her yer süt liman. Gizli bir ağızdan yeni emir; "Nilüfer ve Mudanya'ya saldırın, Gemlik'i tedirgin edin... Emir alınır alınmaz, uydur söyle, uydur yaz... Eğer seçim olmazsa, böyle geçer bu yaz...